Temmuz 28, 2011

Los miércoles al sol

55 günlük tatilimin son haftasını İzmir ve Çeşme'de geçirmeye karar verdim. İnteraktif bir deneyim olsun, dün gece Sole Mare'deki tespitlerimi anlık yapayım dedim, olmadı. İstedikleri kadar abartsınlar i-phone ile post girmek imkansıza yakın, hele ki gündüzden başlamışsanız içmeye. Genel teorilerimden birini daha doğrulatmanın haklı gurunu yaşadığımı; Çeşme/Bodrum/Kemer gibi tatil beldelerimizde gece klüplerine haftasonu değil de, çarşamba gibi sair günlerde gidilirse daha çok keyif alınacağını, club içi kitlenin kalitesinin haftasonuna göre çok daha yüksek kalitede, apaçi (kadın apaçiler de dahil) sayısının bir hayli düşük olduğunu gözlemlediğimi belirtmeliyim. Genel çoğunluğun karışık cinsiyette gruplardan oluşması, birinci amacın eğlenmek olması her hangi bir hoşnutsuzluk yaşamamanızın garantisi gibi. Memleketim diye söylemiyorum, İzmir'e turist olarak gelenler bile biraz daha medenileşiyor sanki. Uzun süre sonra etrafımdaki hatunlara alıcı gözle bakmadım, o kadar güzel olmalarına rağmen, mazeretim vardı. Ki, diğer tatil merkezlerine göre memleketin en seçkin ve paralı turistine sahip Çeşme'de Aya Yorgi koyundaki yakamoza bakıp bu güzel insanların arasında sakince ve sadece anın tadını duyumsayarak içkini yudumlamak çok büyük bir keyif, hele ki yanında yıllardır peşinden koştuğun 2 günlük yeni sevgilin varsa :)))

Not : Postun konusu ile pek alakası olmasa da Los lunes al sol ne güzel filmdir, aklıma gelmişken...

Temmuz 25, 2011

Porto Beach (Lara, 6 No'lu Plaj)

Kızgındım aslında biraz sana. Hemen yan taraftaki yatak tipi şezlongta tek başına olmasına dikkat ediyorum gözümün ucuyla keserken. Hastalığını bahane edip annende kalmıştın, yalnızım. Tişörtümü çıkartırken hatunun bakışlarını üzerimde yakaladım. Yanımdaki çiftteki hatun kişinin sana ötüp ötmeyeceğini tartarken, bana bakıp gülümsedi, karşılık verdim tabi ki. Denize girerken omzunun üzerinden attığı bakışlarla "Bana gel" diyordu sanki. Sigaramı söndürüp izlemeye başladım, ardından denize doğru yollandım haliyle. Ağır adımlarla yanına vardığımda hiç konuşmadan baştan aşağı birbirimizi kestik. Bel hizası sudan boy vermeye gelene kadar hiç konuşmadık, öpüşmeye başladık ardından. Sahile dönüp baktığımda şaşkınlık içersindeki arkadaşını gördüm, benim yanımda buna nasıl cesaret ediyor diye düşünüyordu muhtemel. Sana nasıl açıklama yapacağımı düşünürken kendimi hatunla yatak tipi şezlongda yiyişirken buldum, adını bilmeden. Benim ve senin mesai arkadaşının oluşturduğu çiftin şaşkın bakışlarına sırtımı vererek arabaya doğru yollandım, adını bilmediğim hatunun elinden tutarak. Aslında, biraz, korkuyordum seni kaybetmekten. Yatakta iyisin diğer özelliklerinin yanında en önemlisi. Ama bu, esmer, at gibi, (nasıl derler, tam sikilmelik?) bombaya arkadaşının önünde bu denli rahat olmamın temelinde bir gece önce içtiğimiz 2 şişe Chivas'ın etkisi vardı sanki? Elinden tuttum, direkt arabaya bindik. Sonra, eve giderkenki kısa sohbetimizde adını da, ve bir sürü gereksiz bilgiyi de öğrendim. Kafamda sana nasıl açıklama yapacağımı, öğrenirsen nasıl tepki vereceğini düşünürken Ayça'nın başını eğdim sikime doğru. Asansörde kilodunun üstünden klitorisini uyarır ve öpüşürken Ayça'yla, 20 dakika geçmemişti daha plajda kesişeli. İçimde hafif bir suçluluk duygusu ile dolgun dudaklarına sunarken sikimi, düşünüyordum öğrenmenin sonuçlarını. Saçlarından çekerek kaldırdım, öpüşmeye başladık. Az biraz memelerle ilgilendikten sonra yüzünü çevirip denize doğru, sikmeye başladım seri bir şekilde; hani senin gece üzerine oturup denizi izlemeyi sevdiğin masanın üzerinde. İnlemelerimiz birbirine karışmışken, ararsan açamam tabi telefonunu. İçimdeki o hafif kaybetme korkusuyla pompalarken aklımdan geçti bizi o şekilde yakalaman, daha da azdım. İsterdim aslında -porno filmlerdeki gibi- önce bana tokat atman, sonra aramıza katılman. Neyse, yoktun ama, daha da heyecanlandırdı beni, aramızda olma ihtimalin. Ayça titremeler eşliğinde ikinci kez orgazm olduğunda bende boşalmaya karar verdim, sen onun amını yalarken seni -senin de sevdiğin gibi- sertçe doggy style siktiğimi hayal ettim. Henüz bir saat önce tanıştığım Ayça'nın içinde patlıyordum ama, o sırada aklımda, sen vardın inan...

Temmuz 03, 2011

Kişisel Manifestom

*Hayattaki en zevkli şey sekstir, kumarla tanışmadıysan!
*Bence hepsi şarlatan, agnostik takılıyorum.
*Yemeğin iyisi için para harcamaktan çekinmem.
*Kokteylleri sevmem, önce rakı sonra viski gelir.
*Sosyalistim, kerhen CHP’ye oy verdim.
*Cahillik mutluluktur.
*Çok okumanın getirilerinin yanında sana extra mutsuzluk olarak geri döneceğini bil.
*Önceki iki maddeye rağmen okumaya devam et!
*Kadın boşalmadan boşalmamayı öğrensen iyi olur.
*Askerlik işini olabildiğince erken halletmek lazım.
*Evlilik ve tek eşli yaşamın doğa kanunlarına aykırı olduğunu düşünüyorum.
*İnsanların senin hakkında ne düşündükleri hakkında çok fazla düşünürsen çok sıkıcı ve tekdüze bir hayatın olur.
*Bencilim, gerçek arkadaşım çok az.
*Kumarda kaybetmek bazen güzeldir.
*İki tane bira, bir duble rakı içip bırakan insanları hiç anlamadım.
*Para çoğalsın diye değil, harcansın diye kazanılır.
*Hip-hop ve R&B sadece Clup’da dinlenir.
*Yatakta yeniliklere açık ol.
*Dini inancının olmaması zor durumlarda insanı çok zorluyor, sığınılacak liman kendinsin.
*Meslek icabı çok boş vaktim olduğundan çok ama çok film ve dizi izledim, benimle sidik yarıştırmaya kalkma!
*Aileni ihmal etme.
*Kedileri sevmem, köpekleri ise uzaktan.
*Değişimi severim, rutin dışına çıkılması mutlu eder beni.
*Marka takıntım var, ama tamamen kalite temelli.
*Hep senden zenginlere değil, biraz da alttakilere bak.
*Mutlu olduğun işi yapmak çok büyük bir şanstır, sevin.
*Kadında önce güzellik gelir, sadece içi güzelse cennete gitsin!
*Yapmadıklarım için pişman olacağıma, yaptıklarım için pişman olurum.
*İnsana dair hiç bir şey şaşırtmaz beni.
*Tarihe önem ver, verirsen neden söylediğimi anlayacaksın zaten.
*Gençken olabildiğince hata yapmak lazım.
*İnsanların cinsel tercihleri beni ilgilendirmez.
*İyi bir araba her zaman iş yapar.
*Denizle alakalı bir uğraşın olsun.
*Sarhoş olmaktan korkma.
*Gece kulüplerinde takılmaya, sabaha kadar ayakta kalmaya alış bence.
*Ne kadar yabancı dil bilirsen o kadar çok karı sikersin, sırf bunun için lisana önem verilir.
*Güzel bir kadın için yapmayacağım çok az şey vardır.
*Büyük konuşmaktan çekinme, ara sıra tükürdüğünü yalayacağını kabullen yeter.
*Küfür etmek iyidir.
*Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi'ni okumadan siyaset konuşmaya kalkma.
*Zeki Müren’in değerini bil.
*Kokoreç, midye, paça gibi sakatatları yemiyorsan salaksın!
*Dürüstlük ve çalışkanlık meziyet sayılmaz, herkesin zaten öyle olması gerek.
*İlk aşk unutulmaz gerçekten.
*Bazen bırakmayı, pes etmeyi bilmek lazım.
*Fazla öykünme yabancılara ve yabancı memleketlere, cennet vatanındasın.
*Sikile sikile öğrenirsin sikmeyi.
*Goran Bregovic kimmiş öğren.
*Viskiye hiçbir şey katılmaz.
*Doggy style severim.
*Çocukken uçurtma yapmadıysan çok şey kaybettin.
*Dindar ve muhafazakar insanlardan pek hazzetmem.
*Sadece güzellik kurtarmaz.
*Yaşanmışlıklardır adamın amına koyan, şarkılar değil.
*Güney Afrika’yı görmeden görülecek her yeri gördüm deme, geceleyin açık havada aslan kükremesi duyduğunda içine dolan korkunun benzerini duyamazsın.
*Çok konuşma.
*Championship Manager hayatımı sikti zamanında.
*Futboldan başka sporlar da var.
*Sikersen sevilirsin, seversen sikilirsin.
*İnsanı zengin/fakir, Kürt/Türk/Alman, lezbiyen/hetero/homo/trans, Müslüman/Musevi/Hristiyan diye değil; bilincine ve zekasına göre değerlendiririm.
*Beceremeyen erkekler ikiyüzlüce sadakatten bahseder, sadakatten bahseden kadınlarsa çirkindir.
*Okumayan, cahil insanı sevmem.
*Empati kurmak iyidir.
*Her kadını sikmek zorunda değilsin, bazılarından iyi arkadaş da olur.
*İyi müzisyen İngiltere’den çıkar.
*Porno izlemiyorum diyene inanma sakın.
*Elinde kadehle gezeceğine şişe aç, havan olsun :)
*Affetmeyi de bil.
*Yurtdışını sürekli öven yalakalara itibar etme, içindeki ezikliği senin bilmediğin bir konudaki üstünlüğüyle kapatmaya çalışıyor sadece.
*Sünger Bob’u sakın sadece çocuklar için sanma!
*Erikden başka meyve tanımam.
*Klasik müziği şekil olsun diye değil, sevdiğim için dinlerim.
*Çiftlik balığından uzak dur.
*Aşırı spor uzun vadede sağlığa zararlıdır, anlık olarak zinde kalmanı sağlar ama yaşam süreni kısaltır.
*Bülent Ersoy’a hiç olmadı cesareti için saygı duy.
*İçki-sigara kullanmayan insanlarla kolay kolay iletişim kuramam.
*Seçimlerimde aileme çok da söz hakkı vermem.
*Edebiyat iyidir, en iyisiyse Rus Klasikleri.
*Para çok şeydir ama her şey değildir.
*Para her şey değildir ama çok şeydir.
*Tatillerini olduğunca farklı bölgelerde ve farklı kişilerle geçir.
*Yeni şeyler denemekten asla vazgeçme.
*Ahmet Hamdi Tanpınar en büyük Türk romancısıdır dersem itiraz edemezsin sanırım.
*Fırsatları değerlendir, tuttuğunu sik.
*Tuttuğunu sik ama amsalak olma.
*Rakı masası da bir okuldur.
*Bazı laflar züğürt tesellisi; misal, işlevi önemli.
*Toplum dayatmasıyla değil de, okuyarak, diğer ülke liderleriyle karşılaştırarak, öncekileri, sonrakileri ve şimdikileri değerlendirdiğinde daha çok seveceksin Atatürk’ü.
*Minnet duygusu olsun içinde.
*Bahşiş vermekten çekinme, getirisi götürüsünden fazladır.
*Dublaj film izlenmez.
*Sırf yatak performansı için zinde kalmaya çalışmalı insan.
*Eller havaya müzik hakkında atıp tutma, Çeşme’de Serdar Ortaç’a eşlik ederken yakalanırsan sıçarsın sonra.
*Bazen çocuk gibi davranmak gerek.
*Gazeteye spor sayfasından başlayan adam gözümden düşer.
*Tam 35 Göztepe!
*Dalış yapmak çok zevklidir, Kaş’a git göreceksin.
*Çayına poker oynanmaz.                         
*Vejetaryen insan olabileceğine inanmıyorum, sahtekar hepsi.
*Boğulacaksan kendi kararlarında boğulacaksın.
*İmkanın varsa Güney Amerika’yı görmelisin.
*Değiştiremeyeceğin şeyler için üzülmekten vazgeç, hayatta kötü şeyler hep başkasının başına gelmez bunu da unutma.
*Nostaljik takılırken günü ıskalamamak lazım.
*Domuz eti güzeldir.
*Erken boşalıyorsan her an aldatılabileceğini kabul edeceksin, ona göre ayarla kendini.
*Çevrendeki bir çok kişinin olduğu gibi değil de, toplumun dayattığı gibi davrandığını fark edeceksin zamanla.
*Sinir yapma fazla, sana zarar.
*Öldüğünde arkanda sadece itibarını bırakacaksın.
*Bazen sal gitsin, her şey olacağına varır de…

Bir de, ne demiş şair : "Öyle beylik laflar etmeye gerek yok."