Ağustos 04, 2016

Yeniden...

Yeniden yazmaya başlasam kaç kişi okur acaba?

Kasım 20, 2013

Gelmese miydim?

Yokluğumda anasını bellemişsiniz memleketin.. Taksim Meydanı bu gudubet hale nasıl geldi, bu kadar baskıya ve otoriterliğe, kız-erkek aynı evde kalmanıza, hatta aynı sırada oturmanıza bile karışmasına rağmen bu parti (adam?) hala anketlerde nasıl birinci çıkıyor gerçekten anlayamıyorum. Gezi parkı olaylarında gösterdiğiniz tepkiyi gerçekten takdir ettim yalnız, hazirandan ağustosa kadar Türk olduğumu öğrenen herkesin ilk sorduğu soruydu "Gezi". Hafiften sizlerle gurur duymadım desem, yalan :) Bana gelince; sadece 34 gününde karaya ayak bastığım ve eşekler gibi çalıştığım 10 aydan sonra, sanırım artık dönmemek üzere memleketteyim! Gitmeden evvel sevgiliden ayrılmış idim zaten.. Paralı mutluluklar dışında bir değişiklik yok, bilinen ben huzurlarınızda yeniden...

Ocak 10, 2013

Türkan

Teeeeeeeyyyyy! Nerdeyse 6 ay geçmiş dile kolay memlekete gelmeyeli. Çokça para kazanıp az yaşadığım bir yıl oldu 2012. Bu yıl daha az çalışıp yerleşik hayata geçmenin temellerini atmayı düşünüyorum artık. Gelir gelmez tespit ettiğim üzere İzmir'de Gazi Kadınlar Sokağı çok başarılı olmuş ve mekanlarda çalan şarkılardan, kendinden beklenmeyecek kadar iyi yorumlayan Demet Akalın'ın "Türkan"ı çok ama çok hoşuma gitti. Gavurlarda isme özel şarkı yazımı yaygın olmakla beraber, memleketimizde geç bir ilk olduğunu sanıyorum Türkan Şoray'ın. Ha bir de bana dokunan bir yönü var, hayatımda belki de ilk defa emeğe değebilecek bir ilişki yaşayabileceğimi düşündüren bir hatun var bu aralar. "Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu. Sevgi emekti.." ne de olsa değil mi?

Ağustos 01, 2012

Uçurtmayı Vurmasınlar


Üstteki hareketi henüz beceremedim ama hocam doğuştan yetenekli olduğumu söylüyor, ben de inanmış gibi yapıyorum zira çok para verdim. Bunca yıl boğaz çıkışında sancak taraftan beni selamlayan Gökçeada'ya ilk gelişim ve ilk kite deneyimim. Çoğunluğu Bulgar ve Romenlerin oluşturduğu turistlerin arasına renkli göz ve az biraz konuşulan Rusça sayesinde karışarak, beraber tatile gelmiş Eskişehirli iki öğretmen kızı Hırvat olduğuma inandırdım. Beraber geçirmem için her ikisinin de gözümün içine baktığı dün geceyi, her ikisini de istediğim an sikebileceğimi bilmenin verdiği rahatlıkla ve neden bilmem garip bir mutlulukla yalnız geçirmeyi tercih ettim nedense? Gerçi sünnetli oluşumu nasıl açıklardım, ne yalan uydururdum şimdi aklıma geliyor.. Kız arkadaşımın sabırla beni beklediği İstanbul'a dönünce pişman olmam inşallah ;) Son olarak bir tespitimi belirtmeliyim, Yunan adalarının çoğu Türkiye'den daha ucuz...

Temmuz 17, 2012

"I have a dick" ya da "Sen sus gözlerin konuşsun"

Şarkıdaki gibi,

You’ve got a pussy
I have a dick
So, what’s the problem
Let’s do it quick 

diye devam etmeliydi bence. Lakin tanıştığımız ortam, elinden tuttuğun arkadaşım sayılacak kadar tanışık olduğum adamın varlığı imkan vermedi devamına. Masmavi gözlerinden okunduğu,  ikimizin de üzerinde hemfikir olduğu üzere imkansızlıktı bizi ayıran ve insan her istediğini elde edemezdi şöyle ki;

Biliyorum bu gecenin
Sabahında artık yoksun
Biliyorum yalnızlığa
Bırakıpta gidiyorsun
Hiç söz etme ayrılıktan
Hiç söz etme pişmanlıktan
Vazgeç artık konuşmaktan
Sen sus gözlerin konuşsun

Crozon ışıklarına bakaraktan batırırken güneşi Brest’te, sadece o masmavi gözlerin konuştu aynı şarkıdaki gibi…

Nisan 04, 2012

Im Juli

Görüşmek üzere...

Mart 19, 2012

Yakın Arkadaşın Aslı, Part II


Daha kendimi yatağa bırakırken, seni uyutup kapı aralığındaki gölgeyi sikmeyi kafamda kurmaya başlamıştım zaten. Elimden tutup sana sarılmamı sağladın, kaşık pozisyonundayken soluklarının sıklığı azalmaya ve belli bir düzene girmeye başladı. Elimi tutan elinin gevşemesinden yaklaşık 5 dakika sonra kalkmaya çalışmıştım ki nereye gittiğimi sordun, "Sigara içmeye" cevabını aldın. Altıma bir şort giyip salona çıktığımda Yakın Arkadaşın Aslı'yla konuşmamıza gerek bile kalmadı, gözlerimizle anlaştık. Yarım sigara içimi sonra seni kontrol etmek içi döndüğümde hafif horlamanı duymak içimi tarifsiz bir mutlulukla doldurdu ve salona, Yakın Arkadaşın Aslı'ya döndüm. Gözgöze geldik ve ben hiç konuşmadan şortumu indirdim, o ise bir eliyle sikimi sıvazlarken diğer eliyle pantolonunun düğmelerini çözmeye başlamıştıki ben de üzerindeki fazlalıklardan kurtulmasına yardımcı oldum. İşin ilginci sanki daha önceden konuşmuş gibi ikimiz de hiç ses çıkarmıyorduk, sanki sessiz bir porno gibi...

Bayağı bir süre karşılıklı sıvı transferinde bulunduktan sonra beni oturduğumuz koltuğa itip, üzerinde sadece g-string ile cep telefonundan açtığı müziğin eşliğinde karşımda striptiz yapmaya başladı. Mükemmel vücudu, mermer gibi teni ve dışardan yansıyan gece ışıklarının da etkisiyle gerçekten çok kışkırtıcı bir sahne oluşmuştu ki aniden kapı açıldı ve sen geldin. Ikimiz de donup kalmış ve suratındaki ifadeyi anlamlandırmaya, kızgın olup olmadığını çıkarmaya çalışıyorduk. Kızgın görünmeye çalıştığın fakat başaramadığın dudağının yan tarafındaki kıvrımlardan belli olmaya başlayınca rahat bir nefes alıp seni tutup yanıma oturttum ve Yakın Arkadaşın Aslı'ya "Devam et" dedim. Dansı iyice havaya sokmuş olmalı ki, ona katılmaya karar verdin ve Yakın Arkadaşın Aslı'ya arkadan sarılarak yekvücud halinde dans etmeye başladınız.

Bir sigara yaktım, o gece ikinci kez ne kadar şanslı olduğumu düşünürken yarım bıraktığım votkayı yudumlamaya başladım. Yeteri kadar sabrettiğime karar verip Aslı'yı kendime doğru çektim ve g-stringini ayaklarının dibine indirdikten sonra henüz ayaktayken bir hamlede içine girdim, hızlıca pompalamaya başladım. Bir yandan duvara yaslanmış olan sana bakıyordum, yüzün kararsız bir ifade almıştı. Hepimiz olayı biraz garipsiyorduk ki, Yakın Arkadaşın Aslı olaya iyice kendini kaptırmaya ve yüksek sesle inlemeye başladı. Gaza gelen ben iyice sertleşmeye başladım, sen dudaklarını yalayarak bizi izliyordun, Yakın Arkadaşın Aslı'nın boynu ve ensesi kıpkırmızı olmuş, sesi kısılmaya başlamıştı.. Sen yanıma yaklaştın ve "Hadi artık, sıra bende" dedin. Yakın Arkadaşın Aslı'yı zirveye ulaştırıp sonra seni kıçından sikmeyi düşünüyordum ama -onca alkolün etkisiyle olsa gerek- fırsat vermedin, beni ittirdin ve Yakın Arkadaşın Aslı'ya "Yeter artık kaltak, siktir git" diyerek sağlam bir tokat patlattın. Aranıza girerken grup işinin yalan olduğunun farkındaydım...


Mart 18, 2012

Hani bazen, olur ya öyle..?

Sen de bilirsin olmayacağını,
Yürümeyeceğini.
Ama sürükler seni,
Tutamazsın kendini.

Sonra, bakınca geriye,
Sormazsın bile kendine.
Neden bu kadar kısa sürdü,
Neden ayrıldık diye..?

Üzerinden zaman geçtikten sonra gördüğünde,
Gülümseyerek selamlarsın,
Kafaya diktiğin rakı kadehinin
Üzerinden.

Mart 09, 2012

Yelena


Aralarında 15 yıldır görmediğim çok eski bir arkadaşım da olmak üzere 4 kadim dostumla muhtemelen sabaha kadar sürecek bir rakı sofrasına oturmak üzere çıkacağım birazdan. Sonra da, öğlen gibi uyandıktan sonra, saat 18:15 civarı Yelena için Ataköy'de olacağım...

Mart 05, 2012

Don is Back


Döndüm, tek değişiklik sigarayı bırakmam sonucu aldığım 5 kg sanırım... 70 gündür karaya neredeyse hiç ayak basmadığımdan test etmem gereken sadece bir durum kaldı, onu da bu akşam gerçekleştireceğim inşallah ;)