Kasım 18, 2010

Fikir Ekmek

Arkadaşla Inception üzerine konuşurken "biraz saçma değil mi? rüyalarda gezmek falan" yorumu üzerine düşünmeye başladım. Nedir bizim toplumdaki bilim-kurgu olsun, fantastik olsun kurmacaya karşı olan mesafe?  İzlediğin filmin, okuduğun kitabın bile ille de gerçekleşebilir olması şart mı? Zaten hayatın getirdiği onca yük, geçim sıkıntısı, ölümler vesaire yeteri kadar gerçek değil mi? Bizde olan bu fantezi kısırlığı, gerçek olmayana olan mesafenin açtığı sorunlar neler diye düşünmeden edemiyorum. Elin oğlunun teknolojide bu kadar ileri olmasında hayal gücünün büyük etkisi vardır sonuçta. Aya çıkan mekiği geliştiren adamın üzerinde Jules Verne'nin Aya Seyahat'i etkili olmuştur muhakkak. I-phone' u geliştirenin, interneti bulanın bilim-kurgudan hoşlanmayan biri olduğuna inanamam. Hayal kurmayanın büyük düşünebileceğine, farklılık yaratacağına inanmak pek mantıklı değil kanımca. Hem hangisi daha kolay? Sokakta yanımızdan geçen herhangi birinin başından geçebilecek Issız Adam'ın mı, rüyaların içinde görülen rüyalarda insanların beynine fikir ekmeyi anlatan Inception'ın mı senaryosu? Bilim-kurguya, fanteziye saygılı olmanın, burun kıvırmamanın zamanı çoktan geldi  de geçiyor. Artık bizde de birileri fikir ekse, ne bileyim azınlık raporu oluştursa, Arzın Merkezine Seyahat etse belki bizim toplumumuzdan da teknolojik alanda yenilikler yapan, Facebook'u yaratan birileri yetişir diye konuyu bağlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder